Sağlık Sektöründe Yönetim Ve Kritik Görev Yapan Ekipleri Yönetmek

Tarih

A- SAĞLIK SEKTÖRÜNDE YÖNETİM
2003 yılında sağlıkta dönüşüm uygulamaları başlayıncaya kadar kamusal sağlık hizmetinden söz edildiğinde, sosyal devlet anlayışına uygun, Sağlık Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumu, bunlara bağlı kuruluşlar tarafından verilen ücretsiz sağlık hizmeti anlaşılmaktaydı.
Dönüşüm uygulamalarının başlamasıyla birlikte kamusal sağlık hizmeti ücretli olmuş, özel şirketler ve sigortalar, ücretli olarak, bu hizmeti kamu adına tam veya kısmen üstlenmeye başlamışlardır.
Bu dönemde kariyer bakımından başhekimin altında olan, kendisi de hekim olan, bir “hastane yöneticisi” kadrosu yaratılmış ve hiyerarşik düzen bu uygulama ile bozulmuştur
Yönetici hekim olmayıp profesyonel bir yönetici olsaydı, başhekim medikal direktör olarak görev yapar, uygar ülkelerdeki uygulamaya benzer bir sistem olurdu. Son yıllarda inşa edilen Şehir hastanelerinin yönetim planlarını incelediğimizde bu garip hastane yöneticiliğinden vazgeçilmiş olduğu izlenimi edinilmektedir. Almanya’ dan örnek verecek olursak, pek çok hastanede başhekimlik görevi klinik şefleri arasında, yıllık dönüşümlü yapılır, sırası gelen klinik şefine hastane yöneticisi, hastanenin mühürünü getirir, böylelikle klinik şefinin bir yıl sürecek medikal direktörlük görevi başlamış olur. Bu ek iş o hekimi genellikle mutsuz eder, kendi çalışma odasında kalır, zaten şatafatlı başhekim makam odası yoktur.
Nasıl bir Başhekim?
Bugünkü yazımda, Türkiye’ de kamusal sağlık sektörünün her kademesinde, yirmi yıl hizmet vermiş bir hekim ve başhekim olarak deneyimlerimi paylaşıp, geçmişten günümüze gelişmeleri irdelemeye çalışacağım
Başhekim hastanenin lideridir, çalışanların koşullarını iyileştirmek, hasta bakım kalitesini artırmak, hastane performansını yönetmek, kalite standartlarını sürdürmek, hasta haklarına özen göstermek, eğitim ve gelişim fırsatları sağlamak, personelin motivasyonunu yükseltmek gibi görevleri vardır. Risk yönetimi ve krize müdahale, etkili iletişim, problem çözme ve stratejik planlama becerileri gibi yetenekleri olmalıdır. Başhekim, hekimler arasında güvenilir, vizyon sahibi, motive edici bir rol üstlenmeli ve ekibi hedeflere yönlendirmelidir. Adil ve tarafsız olmalıdır. Adalet duygusu, çalışanlar arasındaki güveni artırır ve takım ruhunu güçlendirir, başarılı olmalarını sağlar. İşe alım, terfi ve ödüllendirme gibi kararları nesnel verilere dayandırmalıdır
Hekimlerle iletişimde başhekim aracıya fırsat vermemeli, kolay ulaşılır olmalıdır. Çalışanların sosyal konforunu sağlamalıdır (kreş, ulaşım, vs.. )
Halkımız başhekimi hastanenin en iyi doktoru zannederse de öyle olmak zorunluluğu yoktur ve bence olmamalıdır da. Mesleğini iyi yapan hekimlerin idari göreve atanmalarının meslek adına kayıp olduğu görüşündeyim.
İyileştirme projeleri yürütülürken, tüm personelin bu sürece aktif katılımı ve sürecin sürekli olarak izlenmesi gerekmektedir; Çalışma grupları kurularak yemek, temizlik, yardım konularında her kesimden çalışanı yetkilendirmek başarı için olumlu bir yaklaşımdır, ekip çalışması ve işbirliği başarının olmazsa olmazıdır. Ancak zamanla bu grupların çalışmaları tavsayabileceğinden sürekli motive edilmelidirler.
B- SAĞLIK SEKTÖRÜNDE BAŞHEKİM SEÇİMİ
Başhekim seçimi Sağlık Bakanlığı’nın belirlediği yasal düzenlemelere göre yapılır. Adayın deneyimi, liderlik becerileri, akademik yeterlilikleri ve yönetim tecrübeleri gibi faktörler göz önünde bulundurulur. Bu kadroya aday olmak isteyenlerin o hastanede bir süre çalışmış olmaları, hastanenin fiziksel ve bilimsel eksiklerini biliyor olmaları bakımından önemli bir avantajdır. Ayrıca, İstanbul üniversitesinde Hastane Yöneticiliği sertifika programları vardır ve bu görevi yapmayı amaçlayan hekimler bu programlara katılıp diploma almaktadırlar. Ben de bu programa katılanlardanım.
Başhekim seçimi için bu kitabi bilgiler geçerli ve yeterli midir? Tabii ki değildir.
Bu tür atamalarda siyaset ön plana geçmiştir ve hastaneler siyasiler için çok kullanışlı alanlardır. Siyasetçiler, atamasını yaptırdıkları başhekime artık rahatça ulaşıp çeşitli işlerini kolayca yaptırarak, siyasi güçlerini artırmaya çalışacaklardır. Uzun yıllardır sistem böyle işlemektedir.
Genelde yerel siyasetçiler kendi partilerinden olduğuna inandıkları, belli yetenekleri olduğunu gözlemledikleri bir adayı siyasi üst yönetime önerirler, yeterince etkin iseler veya kendilerinden daha etkin siyasetçilerin başka adayları yoksa, ilgili bakanın genel müdüre bir telefonu ile atama gerçekleşir. Burada adayın kariyerinin bu atamaya uygun olduğu kanıtlanmış olmalıdır, bu da dosya üzerinden personel daire başkanlığınca yapılır.
Artık “adamımız“ makamdadır, kullanışlı olması beklenir. En kullanışlı olanlar, “her devrin adamı” olarak adlandırılan deneyimli başhekimlerdir, işi iyi bildiklerinden, kalıcı olmak için siyasi taraflarını duruma göre değiştirirler, hatta bunu günlük gazetelerini değiştirerek görünür duruma getirirler. İlgili bakan değişirse yeni gelen bakanı iyi tanıdıklarını her fırsatta vurgular, iktidar değişikliğinde kendilerini yeni iktidar partisinin yanında konumlandırmaktan çekinmezler.
C- KRİTİK GÖREV YAPAN EKİPLER VE BUNLARIN YÖNETİLMELERİ
Hastane çalışmasındaki görevlerin tümü kritiktir.
1- Yönetsel görevliler
Göreve başlayan başhekim, görevde olan yönetici konumundaki görevlileri gözden geçirerek bu kişilerle başarılı bir çalışma dönemi geçirip geçiremeyeceğini anlamaya çalışır. Bunlar başhekim yardımcıları, hastane müdürü ve yardımcıları, başhemşire, başebe, başeczacı, muhasebe müdürü, alım-satım şefi, personel şefi, teknik grup şefi gibi görevlilerdir. Başhekim, bir süredir çalıştığı hastanesinde bu görevlerde bulunan kişileri tanımaktadır, birlikte çalışamayacakları varsa onların yerine yeni atama isteğinde bulunabilir; başka bir hastanede göreve atanmış ise bu görevlerde bulunanları tanımak için kendisine süre vermesi uygun olur. Uzun yıllar bu görevlerde bulunanları değiştirmek her zaman kolay olmayabilir.
Başhekim sekreteri ve diğer başhekimlik görevlileri başhekim adına çok iş yapmaları gerektiği için özenle seçilmelidirler, dürüst olmaları ön plandadır.
Başhemşire ekibine büyük görev ve sorumluluk düşmektedir, bu grupta görev yapacak olanlar hastanenin neredeyse herşeyinden sorumludurlar. Temizlik, yemek, devam, nöbet çizelgeleri, güvenlik vs.. gibi. İç hizmet eğitimleri kalite yükseltici çalışmalardır, o ekip bu çalışmaları da sürdürmekle yükümlüdü
Fiziksel olumsuzlukları büyük bir hızla gidermek gerekir. Çok kalabalık olan polikliniklerden başlayarak başta tuvalet hijyeni olmak üzere, temizliğe birinci derecede özen gösterilmelidir.
Temiz bir ortam oluşturularak hasta memnuniyeti sağlanmış olmalıdır. Diğer yetersizlikler de önem sırasına göre ve hızla düzeltilmelidir.
2- Sağlık hizmeti verenler
a- Hekimler
Bu grup hastanenin belkemiğidir, kendilerine her türlü olanak sağlanmalı ve rahat çalışma fırsatı verilmelidir. Eğitim hastanelerinde “usta – çırak“ anlayışı içinde hiyerarşik bir yapılanma vardır ve buna uygun olarak gruplar kurulmuştur. Huzurlu çalışan gruplara dokunulmamalı, mutsuz grupların ise birlikte çalışmak isteyenler gözetilerek yenilenmesi sağlanmalıdır.
Yönetilmesi zor gibi görünse de hekimler kolay yönetilen anlayışlı bir gruptur. Geçmiş yönetici ile yakın bağları olanlar ile uyum sağlamak için sabırlı olunmalıdır. Bilimsel çalışmalara öncelik vermek, bu konulara önem verenleri seçmek, yetkilendirmek onları kazanmanın yollarındandır. Akademik çalışmalara olanak tanınmalı, akademik ünvan kazanmaları için olanak sağlanmalıdır. Akademisyenlerden oluşan bilimsel konsey kongre katılımları, kongre düzenleme, bilimsel çalışmaları özendirme konusunda aktif olmalıdır. Bilimsel seminerler, olgu sunumları ile bilimsel çalışmalar zenginleştirilmelidir, Bilimsel dergi çıkarmak çalışmaların yayınları konusunda çok yararlı bir girişimdir, ancak yüksek bilimsel kalitede olmasına özen gösterilmelidir. Hekimlerle açık ve dürüst iletişim kurularak güven ortamı oluşturulmalıdır, onları dinlemek, endişelerini anlamak, çözüm yollarını birlikte üretmek sağlıklı bir çalışma ortamının temelini oluşturur.
Başhekimlik döneminin önemli bir özelliği çalışanları gerçek yüzleri ile tanıma fırsatı veriyor olmasıdır, bunun tersi de geçerlidir, başhekim göreve gelince farklı bir kimlikle ortaya çıkabilmektedir. Bu duruma özen gösterilmesi, kişisel kırgınlıkların ortaya çıkmasını azaltacaktır.
b- Hemşire, Ebe ve diğer sağlık personeli
Bu grup en çok yorulan gruptur, özellikle ameliyathane, doğumhane ve yoğun bakım çalışanları çok zorlanmaktadırlar. En önemli sorunları sayısal yetersizlikleridir, o nedenle çok yorulmaktadırlar, sayıları artırılmalıdır. Yardımcı sağlık personeli de gerekli ve yeterli sayıda olmalıdır. Eczane, Laboratuarlar, Röntgen, Kan Bankası gibi üniteler de diğerleri gibi hatasız çalışmak zorundadırlar.
Hastane çalışması hata kaldırmaz.
Hastane yöneticiliği ve başhekimlik gibi pozisyonlar, sağlık sektöründeki karmaşık yapı ve zorluklarla başa çıkmak için beceri ve yetkinlik gerektirir.
Ekip çalışması ve işbirliği, bu zorlukların üstesinden gelebilme konusunda kritik öneme sahiptir. Hastane dışı ve özellikle basın ile ilişkilerde çok özenli ve dikkatli olmak gerekmektedir
Böylesine zorlu bir göreve geleceklerin seçiminin liyakat yerine siyaset tarafından belirlenmesi başarısızlıkların önemli nedenlerindendir.
Kaynak ve Personel yetersizliği hastanelerin en önemli sorunlarındandır. Kamu hastanelerinde bu işler başhekimin isteği ile genel personel kaynaklarından ve genel bütçeden karşılanmaya çalışılır, ancak sıklıkla yetersizlikler olabilmektedir. Modern anlamda yöneticinin en önemli görevleriden olan, personel ve finans yönetimi gibi konuların, başka bir elde olması yetersizlik durumunda hastane yönetimini çaresiz kılmaktadır. Hastanenin kar zarar durumu başhekimin kontrolu dışındadır; personel yetersizliğinin giderilmesi ise büyük zorlukla sağlanmaya çalışılmaktadır. Zaman zaman hastane derneklerinden bu konularda yardım alınabilmektedir.
Davul başhekimin, tokmak üst yönetimin elindedir !
Son yıllarda çeşitli nedenlerle kamudan ayrılma ve/veya yurtdışına gitme gibi durumlar, sağlık hizmetinde büyük aksaklık ve yetersizlik oluşturmuştur. Bu üzücü göçte “Sağlık Uygulama Tebliğinde” (SUT) güncellenmemiş düşük fiyatların varlığı, olumsuz sonuçlanan tedavilerde ve daha pek çok konuda hekimin kolayca suçlanması ve sıklıkla haksız cezalandırılma olayları, performans zorlamaları, yetersiz maaşlar sonucu geçim sıkıntısının etkili olduğu bilinmektedir. Artan nüfusumuzun kaliteli sağlık hizmeti talebi bu durumun hızla düzeltilmesini gerektirmekte, hasta hakları da bunu zorunlu kılmaktadır.
Ekonomik, politik, psikolojik, sosyolojik sorunların en aza indiği, doğru ve başarılı, nedene yönelik sağaltım yöntemlerinin uygulandığı, sağlıkçıların dayak ve ölüm korkusu yaşamadıkları, bireylerin sağlıklarına ulaşmak için ekonomik zorluk çekmedikleri bir düzenin özlemi içinde olduğumu belirtmek isterim.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Sosyal Medyada Paylaş

Popüler Yazılar

Bunları da sevebilirsiniz
Bunları da sevebilirsiniz

Mutfak Dünyasının Sessiz Dönüşümü ve Geleceğin Gastronomisi

Mutfağın sıcak buharları arasında, bıçağımın sebzeleri dansla kucakladığı anlarda...

Mutluluğun Sırrı: Alma Verme Dengesinin Gizemli Gücü

Hayatın her alanında, evde, sosyal çevremizde ve iş yaşamımızda...

Kozmetik Alışverişinin Getirdiği Mutluluk

Kozmetik alışverişi, birçok kişi için sadece bir ihtiyaç olmanın...

Teknolojinin hekimlik sanatına etkisi ve geleceğin tıbbı

“Hekimlik, bilimle beslenen bir zanaat, insanla bütünleşen bir sanattır,...