İnsan İnsanın Kullanıcısı Mıdır?

Tarih

Alfred Adler’in Perspektifinden İnsan İlişkileri
Bu yazımda görüşlerini çok değerli bulduğum davranış bilimci Alfred Adler’in sosyal insan olgusunu birbirimizi kullanma kavramı üzerinden nasıl ele aldığını paylaşmak istedim. Onun insan doğasına ve sosyal ilişkilere dair görüşleri, bugün yaşadığımız pek çok problemi aydınlatmak için bize ışık tutuyor.
Adler, insanların diğerleriyle kurduğu ilişkileri “kullanma ilişkisi” olarak adlandırır. İnsanlar, hayvanlar gibi temel ihtiyaçlarını tek başlarına karşılayamazlar; bu nedenle, başkalarıyla iş birliği yapmaya ya da destek almaya ihtiyaç duyarlar. Ancak bu ilişkilerin yapıcı mı yoksa yıkıcı mı olacağı, bizim bu bağları nasıl yönettiğimize bağlı.
Adler’e göre, sağlıklı ilişkiler, manipülasyon ve kötüye kullanma yerine karşılıklı saygı ve iş birliğine dayanır, dayanmalı. “Bir insanın değeri, diğer insanlarla kurduğu ilişkilerde gizlidir,” diyor, sosyal bağlantıların yaşamımızdaki önemine dikkat çekerken.
Kötüye Kullanma Biçimleri
Adler, ilişkilerde kötüye kullanmanın çeşitli yollarından bahseder. Korkutarak kullanma, kandırma ya da başkalarına zarar verme bu yöntemlerden sadece birkaçıdır. Bu tür davranışların temelinde genellikle özgüven eksikliği ya da sosyal yetersizlik hissi yatar. Örneğin, bir kişi kendini yetersiz hissettiğinde, üstünlük sağlamak adına başkalarını manipüle edebilir.
Adler’in bu noktadaki çözüm önerisi, bireylerin kendi iç dünyalarını ve motivasyonlarını anlamaları. Kendini tanıyan bir birey, başkalarına zarar vermek yerine, ortak bir amaca katkıda bulunmayı seçer. “Kendini tanımak,” der Adler, “insanın en büyük yolculuğudur.”
Değerli Kullanma ve Karşılıklı Anlayış
Adler’e göre fırından ekmek alırken fırıncıya gitmemiz, çocuğumuzun eğitimi için öğretmenden, sağlığımız için doktordan hizmet almamız, aile içinde rol dağılımında birbirimize destek olmamız gibi değerli kullanmalar da vardır. Ancak sağlıklı ilişkiler için karşılıklı anlayış ve şeffaf iletişimin önemine vurgu yapar. Kendi istek ve ihtiyaçlarımızı açıkça ifade etmek, niyetimizi belli etmek kadar, karşımızdaki insanı dinlemek de hayati bir beceridir. “Başka bir bireyi gerçekten dinlemek, insanın en büyük erdemlerinden biridir,” diyen Adler, empati ve anlayışın ilişkilerdeki gücünü hatırlatır.
Adler’in görüşlerine göre, insanlar toplumsal birer varlık olarak, ancak diğerleriyle anlamlı bağlar kurarak kendilerini gerçekleştirebilirler. “Herkesin bir yeri vardır ve o yeri bulmak, insanın en temel arayışıdır,” diyerek, bireyin sosyal bağlarının yaşamındaki belirleyici rolünü açıklar.
Daha Sağlıklı İlişkiler İçin
Adler’in düşünceleri, sağlıklı ilişkiler kurmak için bize rehberlik edebilir. İşte onun bakış açısından birkaç öneri:
•Kendi Motivasyonlarını Anlamak: İlişkilerimizde hangi motivasyonlarla hareket ettiğimizi sorgulamalıyız. Bencilce bir kazanç yerine, başkalarına katkıda bulunmayı hedeflemek daha sağlıklı bir yaklaşımdır.
•Empati Geliştirmek: Karşımızdaki kişinin duygu ve düşüncelerine kulak vermek, daha güçlü bağlar kurmamıza yardımcı olur.
•Açık ve Şeffaf İletişim: İsteklerimizi ve ihtiyaçlarımızı açıkça ifade ederek, karşımızdaki insanın da aynı şekilde kendini ifade etmesine olanak tanıyabiliriz.
•Karşılıklı Saygı: Saygı ve eşitlik temelinde kurulan ilişkiler daha kalıcı ve anlamlı olur. Söz hakkının eşit kullanılması ve isteklerin açıkça dile getirilebilmesi en büyük hassasiyetle korunmalıdır.
Adler’in “kullanma ilişkisi” kavramı, insan ilişkilerini daha iyi anlamak ve iyileştirmek için değerli bir bakış açısı sunuyor. Manipülasyon ve zarar verme yerine, empati ve saygıya dayalı ilişkiler için hem kendi tutumlarımıza hem de bize yönelik davranışlarda bu değerlendirmeye ihtiyaç duyarız. Haydi gelin şu soruları kendimize soralım, “İlişkilerimde kötüye kullanma veya kullandırma var mı? Varsa bunları değiştirmek için ne yapabilirim?”

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Sosyal Medyada Paylaş

Popüler Yazılar

Bunları da sevebilirsiniz
Bunları da sevebilirsiniz

Mutfak Dünyasının Sessiz Dönüşümü ve Geleceğin Gastronomisi

Mutfağın sıcak buharları arasında, bıçağımın sebzeleri dansla kucakladığı anlarda...

Mutluluğun Sırrı: Alma Verme Dengesinin Gizemli Gücü

Hayatın her alanında, evde, sosyal çevremizde ve iş yaşamımızda...

Kozmetik Alışverişinin Getirdiği Mutluluk

Kozmetik alışverişi, birçok kişi için sadece bir ihtiyaç olmanın...

Teknolojinin hekimlik sanatına etkisi ve geleceğin tıbbı

“Hekimlik, bilimle beslenen bir zanaat, insanla bütünleşen bir sanattır,...