Enflasyon, Enflasyon, Enflasyon İşte Bütün Mesele Bu!

Tarih

Son dönemde en sık karşımıza çıkan kelimelerden bazıları enflasyon ve türevleri olmaya başladı. İlkokul çocuklarının bile artık kelime haznesine giren bu kelimenin türevlerine ve anlamlarına kısaca bir göz atalım.
Enflasyonist: Enflasyonu destekleyen, enflasyonun artmasına neden olan veya enflasyonla ilgili olan kişi veya politika.
Enflasyonizm: Enflasyonu ekonomik bir araç olarak gören ve kullanmayı savunan görüş veya sistem.
Enflasyonel: Enflasyona ait, enflasyonla ilgili olan.
Anti-enflasyonist: Enflasyonu engellemek ya da azaltmak için yapılan çalışmalar veya bu amaca yönelik politikalar.
Hiperenflasyon: Çok yüksek ve kontrol edilemeyen enflasyon oranlarını tanımlayan terim.
Stagflasyon: Durgunluk (stagnasyon) ve enflasyonun aynı anda yaşandığı durumdur. Ekonomik büyüme yavaşlarken, işsizlik artar ve aynı zamanda fiyatlar yükselir.
Yukarıdaki kelimeleri yıllardır duyarız ama bir de yeni türemiş kelimeler var. Bunların da örneklerini etrafımızda artarak görmeye başladık.
(Greedflation): Şirketlerin, girdi maliyetlerinin artmaması ya da sınırlı artışlar olmasına rağmen fiyatları artırarak daha fazla kâr etmeye çalıştıkları durumu ifade eder. Enflasyon artışının bir sebebi olarak şirketlerin açgözlülüğü gösterilir. Üzülerek tanık olduğum bir sohbeti sizinle paylaşmak istiyorum. İşletme ortakları, peynire gelen zamdan dolayı içinde peynir bulunan mamüllere zam yaparken “hazır başladık şu içinde zeytin olanların fiyatlarını da arttıralım” diye devam ettikleri fiyat “ayarlamalarını” listenin tamamına küçük dokunuşlar yaparak finalize etmişlerdi. Arkasından da okkalı bir Türk kahvesiyle yorgunluklarını gidermeye çalışmışlardı. Enflasyonun ateşini açgözlülükle harlamanın turbo etkisi birçok sektörde karşımıza can acıtıcı bir şekilde çıkıyor.
Streamflasyon: Dijital hizmet sağlayıcıların, hizmetlerinin fiyatlarını sabit tutup, içerik veya hizmet kalitesini azaltmaları durumunu tanımlar. Özellikle dijital platformlarda karşımıza çıkmaktadır. Telefon operatörü şirketlerinin tarifelerini yenileyenler daha az dakika, daha az GB, ancak çok daha kabarık aylık tarifelerle karşılaştıklarında yaşadıkları rahatsızlıkları hatırlıyorlardır.
Skimpflasyon: Ürünlerin fiyatları sabit kalırken, kalitesinde veya hizmetin seviyesinde azalma yaşanmasını ifade eder. Şirketler, maliyetleri dengelemek için kaliteyi düşürür, bu da tüketicinin daha düşük bir ürün veya hizmet almasına yol açar. Bir restoranda fiyatlar aynıdır ancak porsiyon küçülebilir veya malzeme kalitesi düşebilir.
Shrinkflasyon (Shrinkflation): Ürünlerin fiyatı aynı kalırken, boyutunun veya miktarının azalması anlamına gelir. Üreticiler, maliyetleri düşürmek için ürünün ambalajını küçültür ya da içeriğini azaltır, ancak fiyat değişmez.
Son verdiğim iki örneği beni çok rahatsız eden bir örnekle anlatacağım. Böylece hissettiğimiz enflasyonun, açıklanan enflasyondan neden çok daha fazla olduğunu net bir şekilde anlamış olacağız.
Öğrencilik dönemimde param olduğunda çikolatalı gofret, daha çok param olduğunda ise hala severek tükettiğim antepfıstıklı kare çikolatalardan yerdim. Her zaman ulaşamadığım Antep fıstıklı çikolatanın son yıllarda başına gelenler beni çok üzdü! Zamanla 80 gr. olan ağırlığı azalmaya başladı ve birkaç dokunuşla 60 gr. a kadar düştü. Raflarda dik dururken gramajının azaldığı belli olmuyordu. İncelen eni sayesinde 20 gr. kadar zayıflamıştı. Bir de zamanla içindeki antepfıstığı oranı azalmaya başladı. İşin iyi yanı fıstık yüzdesi azalırken çikolata yüzdesi artıyordu. (Pollyanna’ya selamlar.)
Gelelim işin matematik hesabına; ilgili çikolatamızın fiyatının 100 birimden, 200 birime çıktığını ve gramajının ise 80 gr. dan 60 gr. a düştüğü senaryo üzerinden enflasyonu hesaplayalım. Hesap çok basit. Fiyat iki katına çıktığına göre %100 fiyat artışı olmuştur, öyle değil mi? Öyleyse benim hissettiğim niye daha farklı!!! A evet evet, çikolatamız zayıflayarak 80 gr. dan 60 gr. düşmüştü değil mi?
Hmm bu durumda yeni fiyatı 200 birim olan çikolatadan yine 80 gr. alabilmek için.
(200/60*80 = 266,66 birim harcamam gerekiyor.) Bu durumda enflasyon %100 mü artmış oluyor? Yoksa, 266,66/100 =%166,66 mı? (Shrinkflasyon) Birdenbire gramaj hesabına girince ortaya bambaşka bir hesap çıkıverdi ve bu olay sadece çikolatayla sınırlı kalmayan hızla her türlü üründe karşılaştığımız bir durum haline geliverdi.
Bir de çikolatanın içinde azalan antepfıstığı yüzdesi vardı. (Skimpflasyon).
Aman canım sizde takılmayın böyle küçük mevzulara, sizin de bir işletmeniz varsa sabah fiyatlara küçük bir dokunuş yaparsanız olur gider. (Greedflation)
Rahmetli Barış Manço yaşasaydı, kıvrak zekasıyla sadece bu kelimelerden oluşan şarkılarla bir albüm çıkarır listeleri alt üst ederdi.
Bir kelimede ben türeterek yazımı bitireyim.
Inflationauts: Fiyat artışlarına, acımadı ki acımadı ki refleksini verebilen, her şeye rağmen umudu yitmeyen zümreye denir.
Benim hala umudum var ….

3 YORUMLAR

  1. Enflasyon horoz olsa “ben düzeni bozarım gerisine karışmam”derdi..yaşım 64 ..aklım ermeye basladigi zaman enflasyonu duydum hala bizimle..ne sevimli şeymiş

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Sosyal Medyada Paylaş

Popüler Yazılar

Bunları da sevebilirsiniz
Bunları da sevebilirsiniz

Mutfak Dünyasının Sessiz Dönüşümü ve Geleceğin Gastronomisi

Mutfağın sıcak buharları arasında, bıçağımın sebzeleri dansla kucakladığı anlarda...

Mutluluğun Sırrı: Alma Verme Dengesinin Gizemli Gücü

Hayatın her alanında, evde, sosyal çevremizde ve iş yaşamımızda...

Kozmetik Alışverişinin Getirdiği Mutluluk

Kozmetik alışverişi, birçok kişi için sadece bir ihtiyaç olmanın...

Teknolojinin hekimlik sanatına etkisi ve geleceğin tıbbı

“Hekimlik, bilimle beslenen bir zanaat, insanla bütünleşen bir sanattır,...