Aldatmalar, küçük zararsız beyaz yalanlar, stratejik ihmaller, süslenmiş başarı kisvesi gibi farklı elbiselerle karşımıza çıkar. İnsanlar neden aldatmaya başvurur? Yoksa manipüle olmayı seviyor muyuz? ‘’Bir şey olmaz, bakarız, hallederiz’’ kelimelerini hangi sıklıkla duyarsınız? Göz ardı ettiğimiz şeyler, bir şekilde karşınıza çıkıyor mu? İş hayatındaki aldatmalar ve yalanlar için ‘’Ne yapmalıyız?’’
Yakalanmayacak Olsanız
Yalanı üreten motivasyon, kendini koruma, kişisel veya profesyonel kazanç arayışı, gerçeklik ağlısını manipüle etme stratejisidir. Riske karşı ödül mekanizması, dürüst yolla istenilene ulaşma olasılığı ile aciliyet ve çaresizlik sürecindeki zihin jimnastiğinin sonucu olarak ortaya çıkar.
Masum görünen, karşı tarafa zarar vermeyeceğine inanılarak yapılan, olanın gizlendiği, tek taraflı kazancın baskın olduğu, bir tane söylenince örtbas için arkasının geldiği küçük yalanlar, alışkanlıklara dönüşür.
Geçmişte, satış desteğine ihtiyacı çok olan rakibim, ısrarcı olarak müşterimden destek istemiş. ‘’Desteklemez isen işten çıkartacaklar’’ diyerek durumunu abartmış. Duygusal olarak bağ kuran müşterim, rakibime destek sözü vermiş. Müşterim, ‘’bir gün mesainin ortasında onu, göl kenarında balık tutarken gördüğümde yalanıyla yüzleştim, o firmayı bir daha hiç tercih etmedim’’ demişti. Peki, küçük yalanları söyleten şey yakalanmamayı düşünmemiz midir? Bunu göz ardı ediyor olabilir miyiz? Dürüstlük, hiç kimse yanınızda olmadığında, kendinize dürüst olmanızdır. Unutmayın, dürüstlük ve güvenin kazancı, uzun vadede ortaya çıkar.
İş Dünyası Yalanları Tetikliyor Olabilir mi?
İş dünyasının yeni oyunu değişim ve değişimin hızıdır. Bu sebeple, etkin takım olmak, işbirliği, ekip olmak, motivasyon vb kavramlarda önemli hale gelir. Çalışanı ilgilendiren bireysel performans, kariyer basamakları, yan haklar ve maaş artış oranları bulunmaktadır. Hem dost arkadaş olacaksınız, hem de başarı için rakip olacaksınız. Sizce de manipülasyona, blöflere, ikna etmek içi zararsız yalanlara, abartma eğilimine, gözden kaçırmalara, stratejik ihmallere çanak tutmuyor mu? Takım içinde bağlantı ve anlam bulmanızı isteyen iş dünyası, aynı zamanda ayrılık ve yalnızlığı tetikleyen olamaz mı?
‘’Müdürüm bu gün çok şık olmuşsunuz’’, ‘’Turuncu elbise size çok yakışmış’’,’’Takıların uyumu müthiş olmuş’’,’’Sizi çok enerjik gördüm’’, sözlerini duyarız. Biraz yorgun olsanız da birisi sorduğunda ‘’harikayım’’ dersiniz, ulaşılması zor hedeflerde düşünmeden ‘’hallederiz, bize güvenin’’ diyenler, nasıl yapacaksın denildiğinde ‘’elimden geleni yapacağım’’ diye cevap veren ama yapamayanlar vb sözleri duymuşsunuzdur. Yalanı ortaya çıkarmaya çok istekli olmayız. Belli düzeyde sahtekârlığa tahammül göstermeyi seçeriz. Kimileri için yalakalık, kimileri için onore etme, bazen abartı, olanı saptırma, manipüle etme, vb davranışlarının iş dünyasında bir karşılığı var. Gizli niyetleri bilerek, deşifre etmeyi çok seçmeyiz.
Dürüstlük ve güven tek taraflı çalışmaz. Sen yalanı yakalıyorsan oda seni yakalıyor. Beyin arama motorunun en çok sevdiği kelimeler, eksiklik ve tutarsızlıktır. Aradığımızı görmemiz, gördüğümüzü aramamız buradan gelmektedir. Yalanı yakalayan bilinç, kendinde olmayanı tanımlayamaz. Bu yalandır, diyen bilincin arındırılmasına giden bilme halidir. Her şey kendinle yüzleşmek için bir fırsattır. ‘’Olduğun gibi görün, göründüğün gibi ol’’ burada anlamlı hale gelmektedir. Sizce, kurumsal ahlak ile toplumsal ahlak bir birinden kopuk olabilir mi? Nereden, kimden besleniyorsanız, ahlakı da sizi besliyor.
İş Hayatında Yalanın İp Uçları
Kurumlarda, aldatmayı gizleme potansiyeli ile gerçeği açığa çıkartma tohumu aynı yerdedir. Buradaki zorluk, kurumsal hedeflerin gerçekleşmesi için, gözetim, yönetim ve uzmanlık alanlarının, dürüstlüğün gelişmesi içinde kullanmayı bilmektir. Kurumda aldatmanın izini, kelimeler, sözsüz iletişim, dâhili soruşturma, denetimler, anlatı tutarlılığı, iletişimde dijital ayak izleri içermektedir. Şiddetsiz iletişim kurum içinde tanımlı ve kuralları belirlenmemiş ise bir yerden sonra şikâyetleri sızlanma olarak görmeye başlarsınız. Bu kurumda, yıldızlarınızın kaymasına neden olur.
Bu süreçlerin hepsi kurum kültürünün parçası olan etik kurula bağlanmalıdır. Hesap verile bilirliği ve şeffaflığı kurumda oturmak istiyorsanız, ilk önce siz rol model olmalısınız. Kurum içi çalıştaylar, karar süreçlerinde şeffaflık, nasıl yapılacağı kadar neden yapıldığını ifade edecek açık kapı toplantıları, aldatmanın azalmasını sağlar.
Aldatmanın Beslendiği Yerler
Öz Koruma: Bireyler işlerini, itibarlarını korumak veya cezadan kaçınmak için yalan söyleyebilirler. Eylemlerinin sonuçları konusunda, gelişim planı yaparak, açık net geri bildirim verin.
Hırs ve Açgözlülük: Bu, terfi almak, bir anlaşmayı kapatmak veya rekabet avantajı için yalan söyleyebilirler. Rekabetçi ortamlarda, başarılı olma baskısı etik sınırları bulanıklaştırabilir ve sahtekârlığı bir amaca ulaşma aracı olarak haklı çıkarabilir.
Bilişsel Uyumsuzluk: İnsanlar gerçeği, algıları veya inançlarıyla uyumlu hale getirmek için yalan söyleyebilirler. Kendi hak etmediği başarıyı, sahiplenmek için yalan söyleyebilirler.
Pazar Talepleri: Hedeflere ulaşma, rakipleri geride bırakma ve pazar beklentilerini karşılama baskısı, bireyleri ve şirketleri gerçekleri yanlış tanıtmaya yönlendirebilir. Ürünün faydalarını abartma, yanıltıcı reklam, ‘’hallederiz abi’’, yaklaşımlarına dönüşebilir.
Finansal Teşvikler: İkramiyeler, komisyonlar, teşvikler, primler vb finansal süreçleri etik kurallara bağlamadığınızda, çalışanları sahtekârlığa teşvik edebilir.
Kurumsal Kültür: Sonuca önem veren iş yeri, etik süreci kaçırmaktadır. Başarıya ulaşma sürecini kutlamaya dâhil etmediğinizde, başarısızlığa öğrenme ve gelişmenin deneyimi olarak bakmadığınızda, etik olmayan davranışlar, kurum içinde normalleşir. Buda yalan söylemeyi teşvik eder
Çalışanları Nasıl Dürüst Tutabilir siniz?
Çalışanların, görev ve sorumluluklar arasında uyumsuzluk yakalaması çok normaldir. Performans yönetimindeki adaletsizlik, ‘’Her yol mubahtır’’ yaklaşımı ile bilgiyi saklama ve çarpıtmaya neden olabilir. Kırmızı çizgi ve sınırların çok net olması çalışanı yolda tutacaktır. Sadece sonucu alkışlamak yerine sürecin öğretici, teşvik edici, yolda tutucu basamaklarını belirlemeniz önemlidir. Takdir ve geri bildirimleri düzenli yaparak, sorumluluk alma, ustalaşma ve amaç duygusunu beslemelisiniz.
Dürüstlük kurumlarda şelale gibidir. Döküldüğü yerden tüm kuruma ferahlık verir. Karar vericilerin performans yönetiminde çalışanları sürece dâhil etmesi, bunun iletişimini kurması, ‘’Ben yaptım oldu’’ yerine biz ve hepimiz dilini kullanması önemlidir. Bölümler arası çatışmalarının doğru yönetilmesi, bilgilerin saklanmasını ve çarpıtılmasını engeller. Kurum misyonuna katkı sağlayacak ortak değeri yaratmanızı sağlar.
Kurum içi eğitimlerin düzenliliği, hizalanmayı, tek ses olmayı ve ortak amacı yakalamayı doğururken, çalışanların büyük resimle bağlantı kurmasını sağlar. Kurum içi akademiniz yok ise dışarıdan aldığınız eğitimleri ölçemezsiniz. Kurum içi ve çalışanlar için yapılan eğitimler, pilava dökülen yağ gibidir. Ne kadar çok dökersen, tadı o kadar çok güzel olur.
Ne Yapmalıyız?
Davranış değişikliği yaratma çabamız, duyguları yönetememek ile buluştuğunda, ikna elimizdeki en ucuz çözüm olmaktadır. İkna etmek için bilinçli blöfler, küçük beyaz yalanlar, aldatıcı davranışlar vb seçimler yaparız. Gizli niyetlerimize gerçekleştirmeye hizmet edecek bu tutarsızlıklardan, çoğu zaman farkında olmayız. Aynalandığımızı, takip edildiğimizi, evde ya da iş yerinde izlendiğimizi unuturuz. Her şeyi onlar için yapıyorum dediğin çocuğun, seni kopyalamaktadır. Bu yüzden toplumu yargılamadan önce, kendine dön bak.
Sorgulanmamış hayat, yaşanmaya değmez. Aristo
Kişisel çıkarlarımızın, kişisel bütünlük hesabımızı bozduğunu fark etmeden yaşarız. Değerlerimizi, ilkelerimizi ve kimliklerimizi zedeleyecek bu aldatmaların sonuçlarını görmezden geliriz. Deşifre olduğumuz her aldatmanın sonunda duyulan utanç, zamanla duyulmamaya başlar. Bizleri her durumda haklı çıkartacak inançlar yaratırız. Bir bakmışsınız ki şikâyet eden, dedikodu yapan, sızlanan bir insana dönüşmüşsünüz.
Olmak istediğiniz ile olan arasındaki makas açılmaya başlamış ise yapılması gereken tek şey şudur. Vizyon, misyon ve değerlerimizi tanımlamaktır. Ne için yaptığınızı, kim için ve neden yaptığınızı tanımlarken değerlerinizi merkeze koymalısınız. Büyük resmi görmenizi sağlayacak olan bağlantı, bütünselliğinizi, var olmanın anlamını ve amacını hayatınızda keşfetmenizi sağlar.
Aldatma ve Yalan
Tarih