Açık Ofis Oyunları Başlasın

Tarih

Hepiniz açık ofisin yılmaz savaşçılarısınız! Her gün, o kocaman, gürültülü ve bazen de kaotik ortama adım atıyor, klavyelerinizin başına geçip, iş dünyasının süper kahramanları oluyorsunuz. Peki, bu zorlu macerada başarılı olmak için neler yapmalısınız? İşte size, gülümsemenizi sağlayacak ve hayatınızı kolaylaştıracak birkaç ipucu!
Öncelikle, ses seviyenize dikkat edin. Evet, bazen müthiş fikirlerinizi haykırmak isteyebilirsiniz ama etrafınızdaki çalışma arkadaşlarınızı da düşünün. Onlar da kendi dahiyane düşüncelerini hayata geçirmeye çalışıyor olabilirler. Bu yüzden, alçak sesle konuşmayı, kulaklık kullanmayı ve telefon görüşmelerinizi ofis dışında yapmayı unutmayın. Eğer kahkahalarınızı tutamıyorsanız, belki de komedyen olma hayallerinizi gerçekleştirme zamanı gelmiştir!
Kişisel sınırlara saygı göstermek de çok önemli. Çalışma arkadaşınızın masasındaki o enfes görünen kurabiyeye uzanmadan önce, izin istemeyi unutmayın. Bilgisayarlarını da izinsiz kullanmak yok! Herkesin özel alanına saygı göstermek, uyumlu bir ofis ortamı için olmazsa olmaz. Yoksa, birisi sizin masanızdaki o gizli çikolata stokunuzu keşfedip, talan edebilir!
Ortak alanların temizliği konusunda hepimiz sorumluyuz. Çay, kahve içtikten sonra bardaklarınızı ortalıkta bırakmayın. Yemek yerken etrafı kirletmemeye özen gösterin. Hiç kimse, masasında pizza kutularının arasında, evrak avcılığı yapmak istemez, değil mi? Ayrıca, ofise getirdiğiniz yiyeceklerin kokusuna da dikkat edin. Balık seviyorsanız, belki de evde yemek daha iyi bir fikir olabilir! Yoksa, iş arkadaşlarınız sizi “balık adam” diye çağırmaya başlayabilir ve bu da yeni bir süper kahraman doğurabilir!
İletişim ve sosyal davranışlar da açık ofis kurallarının önemli bir parçası. Sabahları ofise girdiğinizde, çalışma arkadaşlarınıza gülümseyerek selam verin. Onlarla sohbet etmek güzel ama saatlerce dedikodu yapmak yerine, işinize odaklanın. Kibar ve saygılı olmayı unutmayın, çünkü hepimiz aynı takımın parçasıyız. Ayrıca, kim bilir, belki de o sohbetler sırasında hayatınızın aşkını bulabilir, birlikte çalışırken birbirinize aşık olabilirsiniz! Ofis aşkları her zaman heyecan vericidir!
Sağlığınıza dikkat etmek de çok önemli. Hasta olduğunuzda ofise gelip virüslerinizi herkesle paylaşmak yerine, evde dinlenin ve iyileşene kadar orada kalın. Kişisel bakımınıza özen gösterin ve kötü kokulardan kaçının. Parfüm kullanmayı sevenler, dozunu iyi ayarlamalı. Kimse, yanınızdan geçerken bayılmak istemez! Yoksa, iş arkadaşlarınız size “koku bombası” diye seslenmeye başlayabilir ve bu da pek hoş bir lakap olmayabilir.
Profesyonel davranış ve iş ahlakı, açık ofis ortamında çok önemli. İş yerindeki kıyafet yönetmeliğine uyun ve etik kurallara saygı gösterin. Mesai saatleri içinde kişisel işlerinizi halletmek yerine, işinize odaklanın. Toplantılara zamanında katılmayı ve işe vaktinde gelmeyi unutmayın. Zamanınız değerlidir, diğerlerinin zamanına da saygı gösterin. Yoksa, patronunuz sizi “geç kalan tavşan” olarak adlandırabilir ve bu da yıllık değerlendirmelerinizde pek iyi bir not olmayabilir!
İş yeri kültürüne uyum sağlamak da önemli. Şirketinizin belirlediği kurallara bağlı kalın ve ofis kültürüne uyum sağlamaya çalışın. Hepimiz farklı geçmişlerden ve kültürlerden geliyoruz ama iş yerinde ortak bir amaç için bir aradayız. Ayrıca, ofis partilerinde dans etmeyi unutmayın! İş arkadaşlarınızla eğlenceli vakit geçirmek, takım ruhunu güçlendirir ve motivasyonunuzu artırır.
Sevgili okurlar, bu kurallar, açık ofis ortamında huzurlu ve verimli bir şekilde çalışmanıza yardımcı olacak. Unutmayın, hepimiz aynı takımın parçasıyız ve birbirimize saygı göstermek zorundayız. Şimdi, kahvenizi alın, kulaklığınızı takın ve işinize odaklanın. Ama ara sıra, yan masadaki arkadaşınıza göz kırpmayı da unutmayın! Kim bilir, belki de bir gün birlikte bir start-up kurarsınız ve dünyanın en havalı ofisinde çalışma fırsatı yakalar, kendi kurallarınızı koyarsınız!
Bol kahkahalı, bol verimli ve bol uyumlu bir iş günü dilerim! Ve unutmayın, açık ofiste hayatta kalmanın en önemli kuralı: Asla, ama asla son kalan kurabiyeyi yemeyin! Çünkü ofis arkadaşlarınız arasında “kurabiye canavarı” olarak anılmak istemezsiniz, değil mi?
Şimdi, hepinize iyi çalışmalar! Ve eğer bir gün açık ofisin gürültüsünden bunalırsanız, unutmayın ki her zaman kulaklıklarınız var. Kulaklıklar, açık ofisin en büyük dostudur! Onları takın, derin bir nefes alın ve kendinizi işinize verin. Çünkü siz, açık ofisin yılmaz savaşçılarısınız ve hiçbir şey sizi yolunuzdan alıkoyamaz!
Bol şanslar, sevgili açık ofis kahramanları! Sizin için buradayız ve her zaman yanınızdayız. Birlikte, açık ofisin tüm zorluklarının üstesinden gelebilir ve iş dünyasında fark yaratabilirsiniz. Haydi, şimdi klavyelerinizin başına! Sizi muhteşem başarılar bekliyor!

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Sosyal Medyada Paylaş

Popüler Yazılar

Bunları da sevebilirsiniz
Bunları da sevebilirsiniz

İnsan olmak

Çalışanlarla doğru ilişki kurmak… Ah, ne kadar da basit...

Hazır yemek sektörü kendini yeniliyor

Türkiye’de hazır yemek sektörü, özellikle catering hizmetleri, son yıllarda...

Organizasyon Kültüründe Toksik Üretkenliği Sonlandırmak

Günümüz iş dünyasında üretkenlik, başarıya ulaşmanın en önemli göstergelerinden...

“Öğreniyorum, öğreniyorsun, öğreniyor” mu?

Henüz okula bile gitmediğimiz yaşlardan son nefesimizi verene kadar...